Çevresel Sürdürülebilirlik ve Yeşil Binalar

İklim krizi, karbon ayak izinin büyümesi ve hızlı nüfus artışı gibi konular, uluslararası düzeyde toplumun gündemine oturmuş önemli başlıklar arasında yer alıyor. Yapılan araştırmalara göre:

  • Günümüzde kentlerdeki yapılaşmış çevre, yıllık sera gazı emisyonunun yüzde 75’inden, binalar ise bu oranın yüzde 37’sinden sorumlu. (World GBC, Beyond Buildings Report, 2021)
  • Dünya genelinde nüfusun yarısından fazlası şehirlerde yaşıyor. 2050 yılında dünya nüfusunun yüzde 70’inin kentlerde yaşayacağı öngörülüyor. (World GBC, Beyond Buildings Report, 2021)

İnsan yaşamında önemli bir yere sahip olan yapıların nasıl tasarlanıp inşa edildiği, bakımının nasıl yapıldığı gibi konular doğal çevreyi ve insan sağlığını doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, gelecek nesillere daha yaşanabilir, sağlıklı yaşam alanları bırakabilmek ve bunu sürdürülebilir kılmak adına, yerel ve ulusal düzeyde stratejik eylem planları, global düzeyde sürdürülebilir kalkınma hedefleri devreye alınmış durumda.

Nitekim, Birleşmiş Milletler'in (BM) hazırladığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin 11.’inci maddesi; şehirleri sürdürülebilir, dayanıklı, güvenli ve kapsayıcı bir hale getirmeyi kapsıyor. Bu hedef doğrultusunda gayrimenkul sektörünün üzerine düşen önemli görevin; çevre dostu, kirleticileri minimize eden ve enerji verimliliği sağlayan yapıların yaygınlaştırılmasını ve sektörün buna teşvik edilmesini sağlamak olduğunu söyleyebiliriz.

Sürdürülebilirlik üzerine kentsel bağlamda alınan aksiyonlar kapsamında, gayrimenkul sektörü için çevresel sürdürülebilirliğin önemi giderek artarak kritik bir faktör haline geliyor. Bu kapsamda, sürdürülebilir dönüşümü gündemine alan birçok ülke gerekli yasal mevzuatları da hazırlamış durumda ya da hazırlamaya devam ediyor. ABD ve İngiltere başta olmak üzere pek çok ülke, çevresel sürdürülebilirlik kapsamında; gayrimenkulün enerji verimliliği, geri dönüştürülmüş veya düşük karbonlu malzeme ile inşa edilmiş olması, iç mekân kalitesi, inovasyon gibi bina performansını ölçen standartlardan meydana gelen sertifikasyonlarla daha çevre dostu yapı üretimini teşvik etmeyi ve yeşil dönüşüme katkı sağlamayı hedefliyor.

Öte yandan, 2020 yılından bu yana dünya çapında 120.000’den fazla yapı yeşil bina sertifikasına sahip. Ayrıca, yapılan projeksiyonlarda yeşil binaların 2030 yılına kadar piyasalarda 24,7 trilyon dolarlık yatırım fırsatı oluşturacağı öngörülüyor. (World GBC, Beyond Buildings, 2021)

Sürdürülebilir dönüşümün gayrimenkul sektöründeki yansımaları:

Güncel durumda ABD’de sertifikalandırılan inşaat alanı miktarı 556.000.000 m²’den fazla. Eyaletlerin çoğunda ticari ve karma kullanım nitelikli ofislerin yeşil bina sertifikasına sahip olduğunu görüyoruz. LEED sertifikasının gayrimenkul projelerinde liderlik sembolü haline geldiği ABD’nin bu sertifikasyon bakımından dünyanın en büyük pazarına sahip olduğu biliniyor.

ABD Yeşil Binalar Komisyonu tarafından açıklanan “LEED için En İyi 10 Ülke ve Bölge” sıralamasında:

  • 1.563 proje ve 24.553.139,76 m² inşaat alanı ile Çin,
  • 280 proje ve 7.935.884,06 m² inşaat alanı ile Kanada,
  • 248 proje ve 7.236.390,69 m² inşaat alanı ile Hindistan ilk üçte yer alıyor.
  • Türkiye ise sertifikalandırılmış 36 proje ve 2.911.203,61 m² inşaat alanı ile dördüncü sırada bulunuyor. (Verdinez D, 2024)

Yapılan araştırmalara göre, 2023 yılında küresel yeşil bina piyasasının büyüklüğünün yaklaşık 516,66 milyar dolar olduğu ve bu pay içinde Avrupa’nın yüzde 38,14 ile en yüksek gelir payına sahip olduğu belirtiliyor. Avrupa Birliği (AB) Yeşil Mutabakatı’nda belirtilen 2030 yılına kadar karbondioksit emisyonunun yüzde 55 oranında azaltılması yönündeki hedefi gerçekleştirebilmek için yasal düzenlemeler yapıldı. Buna ilişkin finansal teşvikler de geliştirildi. Bu teşvikler, yeşil bina pazarında pozitif bir etki yaratırken, yeşil bina pazarının küresel ölçekte büyümesine de katkı sağlıyor.

Asya Pasifik Bölgesi’nde de yeşil bina piyasası, gelişen kentleşme ve sürdürülebilirlik bakımından toplumsal bilincin artmasıyla hız kazanmış durumda. Bölgede çevre dostu ve enerji verimli binalara yönelik talep artmakta olup, yapı üretimlerinde talebi karşılamak için yeşil bina sertifikalarına yatırımlara devam ediliyor.

Ayrıca, günümüzde çevresel sürdürülebilirlik adına harcanan çabaların yapı ve kent ölçeğinden çıkıp daha büyük bölgesel yeşil dönüşüm projelerine evrildiğine tanık oluyoruz. Dünya Yeşil Binalar Konseyi (World GBC) öncülüğünde ABD, Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) Bölgesi ile Asya Pasifik Bölgelerinde yerel yönetimler, özel şirketler ve sivil toplum kuruluşları, sürdürülebilir yapılaşmış çevre için iş birlikleri gerçekleştiriyor.

Türkiye’deki yansımalar:

Türkiye’de sürdürülebilir bir kentsel gelişim için yeşil bina sertifikasyonu önemli adımlardan birini oluşturuyor. Son yıllarda yeşil bina uygulamaları, özellikle yeni geliştirilen projelerde ivme kazandı. Türkiye’de LEED Sertifikası’na sahip projelerin, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi metropoller dışında büyükşehirler genelinde yayılım göstermesi, yeşil binaların gayrimenkul piyasası içinde de popülerleşmeye başladığının göstergesi.

Sonuç olarak, günümüzde çevresel sürdürülebilirlik gayrimenkul piyasası için temel bir hedef haline geldi. Sertifikasyonlar sayesinde yapılan puanlama ve kıyaslamalar, gayrimenkul sektöründe sürdürülebilirlik bakımından farkındalık oluşturduğu gibi rekabet ortamı yaratarak yeşil bina piyasasının gelişmesine katkı sağlıyor ve sürdürülebilir bir yapılaşmış çevre için yatırım yapılmasını teşvik ediyor.

KAYNAKLAR
https://worldgbc.org/beyond-buildings/
https://www.usgbc.org/articles/top-10-countries-leed-2023-demonstrate-green-buildingmovement-truly-global
https://www.precedenceresearch.com/green-buildings-market 

Basarili
Basariyla tamamlandi
Uyari
Bir uyari ile karsilasildi.
Hata
Bir hata ile karsilasildi.

Duis aliquet egestas purus in blandit. Curabitur vulputate, ligula lacinia scelerisque tempor, lacus lacus ornare ante, ac egestas est urna sit amet arcu. Class aptent taciti sociosqu ad litora ade torquent per conubia nostra, per inceptos himenaeos.

Sed molestie augue sit amet leo consequat posuere. Vestibul ante ipsum primis in faucibus orci luctus et ultrices posuere ile cubilia Curae; Proin vel ante a orci tempus eleifend ut.